Oyuncu Kenan İmirzalioğlu, Sabah’tan Tuba Kalçık’ın sorularını yanıtladı. Koronavirüs pandemisine ait açıklamalarda bulunan İmirzalioğlu, “Birçok Batı ülkesinin durumuna düşmememizin en büyük sebebi, elbet vaktinde sıhhat alanında yapılan büyük yatırımlar ve bu alandaki donanımımızın öbür ülkelere göre daha uygun olması” diye konuştu.
Karantina sürecini anlatan İmirzalioğlu, “Karantina periyodunda programımıza orta vermedik. Gerilimli de olsa insanların ekranda yeni içerikler izleyebilmesi için tedbirlerimizi artırarak çekimlerimize ve yayınlarımıza devam ettik. Öncelikle pandemi periyodunda kendi canlarını hiçe sayarak çalışan sıhhat çalışanlarımıza buradan teşekkür etmek istiyorum, şükranlarımı sunuyorum. Birçok Batı ülkesinin durumuna düşmememizin en büyük sebebi, elbet vaktinde sıhhat alanında yapılan büyük yatırımlar ve bu alandaki donanımımızın öbür ülkelere göre daha âlâ olması. İnşallah bu bela ülkemizden ve dünyadan çekilecek ve hepimiz rahat bir nefes alacağız.” sözleri ile anlattı.
Kenan İmirzalioğlu, kimi sorulara şöyle karşılık verdi:
– Osman İmtihan ile röportajımda “Kenan beni her aradığında sesinde vefa hissini hissediyorum” demişti…
Vefa hissinin insanın ömürle kurduğu ilginin bütünü olduğunu düşünürüm. Bir köyde doğdum. Tabiat ile iç içe büyüdüm. Çobanlık yaptım. Tarlada çalıştım. Bütün bunları yaparken toprağı, alın terini ve en kıymetlisi insanı ve onu insan yapan pahaları ailemden ve etrafımdan öğrenme bahtım oldu, hepsine minnettarım. Üniversite için İstanbul’a geldim. Hocalarım ve toplumsal etrafım sayesinde öteki bir vizyon edindim ve bu minnet hissini daima taşırım. Bugün ben, beni ben yapan her şeyin bütünüyüm. Yolda bana selam veren bir amcanın, benimle fotoğraf çektiren hayranımın, okuma yazma öğreten öğretmenimin, tarlada çalışırken su getiren arkadaşımın, koyun güderken bana eşlik eden çoban köpeğinin, bir rolün üstesinden gelebileceğimi düşünen yapımcının, dizimi seyreden seyircinin, annemin, babamın, ailemin ve dostlarımın kısaca hayatta karşıma çıkmış herkesin ve her şeyin bir bütünüyüm.
– Toplumsal olaylara da çok hassas bir sanatçısınız. Mesela 15 Temmuz’da demokrasi meydanında çok özel bir konuşma yapmıştınız…
Tabii ki demokrat bir Türk vatandaşı olarak geleceğimize, demokrasimize kast eden her cins darbeye karşı olmayı boynumun borcu bilirim. Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmemeli, tanımalıyız.