Beşiktaş için dün ders çıkarılması gereken bir geceydi. Ligin yeni temsilcisi ve Eyüpspor’un kardeş kadrosu Pendikspor, takımında Eyüpspor’un birçok oyuncusunu barındırıyor. Değişik bir takım planlaması ve alakası var bu iki grup ortasında. Pendikspor takımında Eyüpspor’dan 5 kaliteli, direkt birinci 11 oynayacak oyuncu bulunuyor. Eyüpspor bu oyuncuları takımında tutup direkt olarak lige çıkmayı hedefleyebilirdi. Lafı uzatmadan maçla alakalı notlarımıza başlayalım.
Bir defa her şeyden evvel Beşiktaş makûs bir oyun sergilemedi. Bunu net bir biçimde söz etmek gerekiyor. Evet, akıllar güya Kiev maçındaydı; evet, tahminen de geçen hafta Hatayspor’dan fark yiyen Pendikspor’u hafife almışlardı, ancak girilmesi gereken konumlara girildi. Ancak yeniden kronikleşen son vuruş sorunları Beşiktaş’ın gol atmasına ve goller bulmasına mani oldu. Ve en olumsuzu da grubun ikinci yari oyundan dusup, skoru tutmaya calismasiydi. Lakin maçın başında Masuaku’nun fantastik şutu gol olsaydı, çok daha farklı bir maça hakikat evrilirdi, orası kesin. Hakikaten kaleye 14 şut atıldı; 6’sı isabet, 1’i direkten dönen şut ile birlikte 1.38 gol beklentisine ulaşıldı. Fakat istatistiklerin ayrıntılarına girdiğimizde bizi farklı gerçekler bekliyor.
Gedson-Salih-Amir-Aboubakar ile başlayan kadro birinci yarida rakibi yalnızca 2 isabetsiz şut ve 0.06 gol beklentisi ile tuttu. Yüzde 69 topla oynayan Beşiktaş’ın 2’si isabetli, 1’i direkten dönen, toplamda 8 şutu vardı. Bu durumlar 0.76’lık gol beklentisi oluşturmuştu. Tek kale oynanan bir maçtı, anlayacağınız…
Zaten gol de şimdi 12. dakikada hoş bir duran top tertibinden geldi. Verilen 323 pasın 289’u isabetliydi. Yüzde 89’luk bu orana karşılık rakibin yalnızca yüzde 73’lük bir isabet oranı, 103 isabetli pası vardı. Paslaşma istatistiklerini beğenmeyenler olabilir. Daima yan pas yapan ekiplerin da pas sayısı yüksektir, diyebilirler. Doğrudur da. Fakat bu maç genelinde o denli değil zira rakip ceza alanında birinci yarıda 12 kere topla buluştu Beşiktaş. Bu, kıymetli bir sayı.
Ne vakit ki ikinci yarının değişikleri ile orta saha üçlüsü bozuldu, istatistikler de aksine dönmeye başladı. Hamle gücünün düşmesinin yanı sıra rakibin direnci de yükseldi. Birinci yarıda yalnızca 2 defa rakip ceza alanında topla buluşan Pendikspor, ikinci yarıda 14 kere topla buluştu. 1’i isabetli 10 şut attı ve 1.09 gol beklentisine ulaştı. Beşiktaş ikinci devrede rakip ceza alanında yalnızca 7 defa buluştu ve gol beklentisi 0.62’de kaldı. Bu karmaşık sayıların gerisindeki gerçek şu: Gedson-Salih-Amir üçlüsünün yerine oynayan oyuncular defans ve irtibat oyunlarında arkadaşlarının yerini dolduramıyorlar. Şenol Güneş’in bunun üstüne grubu çalıştırması gerekiyor. Bu ortada, şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Ben olağanda hakemler hakkında çok yorum yapan biri değilimdir; ta ki skora tesir etmediği sürece. Dün Beşiktaş’ın tertemiz golü VAR’a karşın yenilmiştir. Farklı birçok açıdan izlediğime nazaran, o top dışarıdan içeri girmedi, daima içerideydi. Bu tip kusurlar maçın skoruna, ligin puan tablosuna tesir ediyor.
Ben artık direkt gelecek hafta Rebic ve Rashica’yı Aboubakar’ın sağında ve solunda göreceğimizi düşünüyorum. Oxlade-Chamberlain kuşkusuz kaliteli bir oyuncu. Ve ekibe çok şey katacaktır lakin muzmın bir sakat olması beni endişelendiriyor. Özet olarak şunu söyleyebiliriz: Beşiktaş üzere bir kadronun kendi alanında lige yeni çıkmış bir kadro karşısında skoru tutma gayretine girmemeli. Futbolda “nasıl olsa yeneriz” laubaliliğinin geçerli olmadığını gördüğümüz bir diğer örnek oldu. Son NOT: Genç kaleci Fazilet hakikaten yeterli bir performans gösterdi. Geçen haftaki farklı mağlubiyet sonrası Burak’tan formayı kapmayı başaran Fazilet, bu dönem Pendikspor’un as kalecisi olacaktır. Schalke Altyapısının Türk futboluna kazandırdığı bu kaleci, gelecekte büyük ekiplerin kalecisini koruyabilecek yeteneğe sahip. Pendikspor ismine bir öteki dikkat cazip oyuncu da Oscar Romero. Paraguay ulusal grubu formasını 58 defa giymiş tecrübeli 10 numara, Boca Juniors’dan geldi. Gruba ısındıkça hoş işler yapacaktır.
