Bir müddet evvel prömiyeri yapılan Karıncalar / Bir Savaş Vardı oyununun başrol oyuncusu Akın Kurt’un prömiyerden bir gün sonra yaptırdığı koronavirüs testinin olumlu çıkmıştı. Geçen günlerde koronavirüs testi müspet çıkan ve karantina sürecindeki Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’un oğlu olan Akın Kurt’un virüsü, oyunu izlemek için Ankara’dan gelen annesinden almış olabileceği sav edildi.
Akın Kurt’un testinin olumlu çıkmasının akabinde test yaptıran oyunun, oyuncu ve teknik takımında de birçok kişinin koronavirüs testi müspet çıktı.
Oyunun kostüm dizayncısı Ali Cem Köroğlu’nun koronavirüs teşhisi ile Ankara’da hastaneye kaldırıldığı, ağır bakıma alındı. Fakat, Türk tiyatrosunun en başarılı sanatkarlarından olan Ali Cem Köroğlu, yakalandığı koronavirüs nedeniyle hayatını kaydetti.
Devlet Tiyatrosu Sanatkarları Derneği (Detis) mevzuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklama şu satırlar yer aldı:
“Detis olarak ALİ CEM KÖROĞLU üzere çok büyük bir sanatkarın, çok özel bir insanın kaybının tarifsiz hüznünü yaşıyoruz. Bu süreci titizlikle izleyeceğimizi, gerekli türel teşebbüslerde bulunacağımızı bildirir, başta ailesine, Devlet Tiyatrosu çalışanlarına, sanat topluluğumuza, tüm sanatseverlere sabır dileriz.
Bu kurumdaki çalışma arkadaşlarımızdan hiçbirinin ALİ CEM KÖROĞLU üzere hem sanatında, hem de insan olarak çok özel olan birinin vefatına, taammüden sebebiyet vermek istemediği inancındayız.
Ancak; İzmir’den çok tatsız ve makûs söylentiler yayılmakta, büyük bir sorumsuzluk, cehalet ve ihmaller zinciri sonucunda ALİ CEM KÖROĞLU’nu yitirdiğimiz gerçeği yüzümüze tokat üzere çarpmaktadır. Sürecin şeffaflaşması gerekmektedir. Bu kurumsal olarak darbe almamızın önüne de geçecektir.
Konuyla ilgili olarak;
1. Bilindiği üzere, 28 Ekim 2020 tarihli Bakanlık genelgesiyle, Devlet Tiyatroları’nın Kültür ve Turizm Bakanlığına yetki devranı gerçekleşmiştir. Her ne kadar bakanlık “sehven” olduğunu açıklasa da, yetkilerin iade edildiğine ait bir evrak kuruma ulaşmamıştır. 5441 sayılı “tüzel kişiliğimizi” koruyan yasamızın dışında gelişen ve ANAYASAYA muhalif olan bu durum, bir sanat kurumunun tam manasıyla bürokrasiye teslim olmasının sonucudur. Bürokrasi sanatın gerekli isterlerini bilemez. Bürokratlar sahneyi anlayamaz. Acil ve süratli kararlar alamaz. ALİ CEM KÖROĞLU’nu mevte götüren olaylar zincirinin birinci halkasını burada aramak gerekir.
2. Durumun vahameti ortadadır. Hususla ilgili çok acil bir soruşturma, Devlet Tiyatroları üst idare yetkisinin bürokrasiye periyodu ile ilgili olarak, bakanlıktaki “karar vericileri” de kapsayacak formda başlatılmalıdır.
3. Devlet Tiyatrolarında olaydan birinci derecede sorumlu yetkililerin soruşturma sürecinde, olayın gidişatını etkilememeleri ismine “tedbiren” vazifeden el çektirilmesi gerekmektedir. Bu soruşturma sürecinin, vazifeden el çektirilen yetkililer için de kendilerini aklama ismine bir fırsat olduğu unutulmamalıdır.
4. Acil olarak perdeler corona sürecini kapsayacak biçimde süresiz kapatılmalıdır.
5. ALİ CEM KÖROĞLU’nun vazife yaptığı oyun durdurulmalı, çalışanlar soruşturma sürecine dahil edilmeli, onların bilgilerine/tanıklıklarına başvurulmalıdır.
6. Şayet söylendiği üzere yaşadığımız harika salgın sürecinde karantinaya sadık kalmayan bir oyuncunun duruma sebebiyet verenlerden biri olduğu ortaya çıkarsa, kurumla derhal ilişiği kesilmelidir.
7. Devlet Tiyatrosu yetkililerinin prova ve temsil süreçlerinde çalışanlarına neden test yapmadığı da soruşturma kapsamında bilhassa ele alınmalıdır.”
