Sabah’tan Okan Müderrisoğlu’na açıklamalarda bulunan Bakan Koca “Nüfusun en az yüzde 60’ının aşılanması gerekiyor. Bu durumda 50 milyon kişiyi en erken devirde aşılamamız lazım. Erken devirde dünyayla birlikte en yaygın aşılamayı yapan ülkelerden biri olacağız” dedi.
Koca, “Mart ayından bu yana hastalığı atlatanlar da hesaba katıldığında aşılama ve bağışıklık kazananlarla birlikte çok önemli yol almış olacağız” sözlerini kullandı. Aşıların koruyuculuğu konusunda bu etapta hiçbir aşı için net müddet verilemediğini belirten Koca, “Geleneksel metotlarla üretilen yani virüsün izole edildiği, inaktif hale getirildiği aşıların 6-8 ay, duruma nazaran bir yıl gözetici olduğunu biliyoruz” dedi.
Bakan Koca’nın açıklamaları:
– Koruyuculuk konusunda bu kademede hiçbir aşı için net mühlet verilemiyor. Bunu, uygulama yaygınlaştıkça göreceğiz. Klâsik usullerle üretilen yani virüsün izole edildiği, inaktif hale getirildiği aşıların 6-8 ay, duruma nazaran bir yıl esirgeyici olduğunu biliyoruz.
– Aşılama için bir planlama yapıyoruz. Aşılamayı yaygın yapmayı ve birinci basamağı tesirli kullanmak istiyoruz. Vatandaşın kolay erişebileceği bir sistemimiz var. Dağıtım ve soğuk zincir imkanlarımız da güçlü.
– Aşıların menşeinden çok üretim usulü, güvenlik ve aktifliğine bakılmalı. En sağlam olan klâsik usulle geliştirilen inaktif aşı çeşidi. Bu, üretimi kolay olmayan, maliyeti yüksek bir aşıdır. İnaktif aşılar, farklı hastalıklar için uzun yıllardır ülkemizde uygulanmakta olan ve uzun periyot güvenlilikleri bilinen aşılardır. Öbür aşı, yani mRNA aşısı genetik yoldan tesir eden ve daha kısa müddette üretilebilen bir aşıdır. İnsanlarda yeni uygulanan bir teknolojiyle hazırlanmaktadır. Çalışmalarda kısa periyot sonuçları başarılı olmuştur, orta ve uzun vadede sonuçları bilinmemektedir. Yurtdışından inaktif aşıyı bilhassa tercih ettik. Bizim Nisan’dan sonra kendi aşımız çıkacak. Yani, ithal aşıya gereksinimimiz da kalmayacak.
Eczaneden alınabilir
– Çin daha fazla talebimizi karşılayamadı. Aşısına güveniyor. Kendi gereksinimini ve dış talebi yönettiğini söylüyor. Başka aşılarla ilgili de işbirliğimiz devam ediyor. Bulabildiğimiz öteki aşıyı getirteceğiz. Ruhsatını almış bir aşı, müracaat sonrası Türkiye’de de test ve onaydan geçerse, eczaneden satışına müsaade verebiliriz. İnaktif aşı dışında memleketler arası süreçlerden geçmiş öteki aşılara da erişim sağlanacak.
– Nüfusun en az yüzde 60’ının aşılanması gerekiyor. Bu durumda 50 milyon kişiyi en erken devirde aşılamamız lazım. Erken periyotta dünyayla birlikte en yaygın aşılamayı yapan ülkelerden biri olacağız. Mart ayından bu yana hastalığı atlatanları da hesaba kattığımızda aşılama ve bağışıklık kazananlarla birlikte çok önemli uzaklık almış olacağız. Sıhhat çalışanlarıyla birlikte evvel ben aşı olacağım. Aşılanmayı herkese tavsiye edeceğiz.
– Dünyada birinci dalga şimdi bitmedi. Bu durum tepe süreçlerle yaşanıyor. İstanbul 3. tepeyi, Anadolu 2. tepeyi gördü. Son alınan önlemlerin tesirinin iki hafta sonra görüleceğini düşünüyoruz. Evvel hadise, sonra hastaneye yatış sayısı, sonra ağır bakıma geçiş, daha sonra entübe olan hasta sayısı düşüyor. En sonunda kaybettiğimiz hasta sayısı azalıyor. Hasebiyle hadise sayısıyla birlikte hastane yükünün de azalması kıymetli. Ağır bakım doluluğu konusunda Adana, İzmir, Samsun, Hatay, Antalya, Ordu üzere vilayetlerde sorun yaşıyoruz. İstanbul ve Ankara daha denetim altında.
